Geçen hafta hocamız İzmir'de olduğu için ve salon dolu olduğu için çalışamamıştık. Bu hafta da 3 eksiğimiz vardı ama bayağı keyifli bir ders geçirdik.
Dersin başlangıcında İlyas bu seriyi İzmir'de balerinlere gösterdiğini ve çok "rahat" bulduklarını çok keyif aldıklarını söyledi. Bizeyse son derece korkutucu, kazık ve baş döndürücü geldi. Ordan oraya yuvarlanma, ordan buraya jeté, şurdan havaya amud, öteden beriye 5 tane dönüş gibi tarif edemeyeceğim akıllara zarar bir seriydi, bence. Hatta başlamadan yerde yatarken sedayla birbirimize bakıp "çok korkuyorum", "ben de" gibi dert paylaşımı bile yaptık.
Ama sonra İlyas şey dedi, konservatuar dışından dansçılar hareketlerini hep yapamadıkları üzerinden tanımlarmış. Öyle yapmamak lazımmış. Daha iyi yapabildiğin hareketi vücudun elverdiğince büyütmek falan daha mantıklıymış.
Ayrıca bugün gördüğümüz seri hazırlanacağımız gösteriden bir kupleymiş pazartesi, salı çalışmakta fayda var.
Bir de bir dönüşü yaparken (hiç kesmeden bale 5'e döndüğümüz yerdeki dönüş) "limon... limon.." diyordu İlyas. Modern dansın 4 ana tekniğinden biri olan bu tekniği isminin çağrıştırdığı ekşimsi his yüzünden hiç merak etmemiştim. Yeri gelmişken araştırdım. Paylaşayım:
José Limón 1928'de NYC'ye yerleşmiş bir Meksika doğumlu insan. Orada ilk kez bir dans performansı görmüş ve hemen Doris Humphrey ve Charles Weidman ile çalışmaya başlamış. Daha sonra 20. yy'ın en mühim koreograf ve dansçılarından biri olmuş.
Yarattığı dans tekniği nefesin vücut içerisindeki hareketini, bedenin parçalarının ağırlığının dinamik kullanımı ve hareketler arasındaki akışkan geçişleri esas alıyormuş.
Bu tekniği çalışmaya başlamadan önce gündelik hareketleri ve gözlemleri kaale almamız lazımmış çünkü Limon tekniğinin pek çok önemli öğesi insan vücudunun normal hareketi ve bu hareket sırasındaki hislerden çıkıyormuş.
Tipik limon dersleri yürüme, koşma ya da kol/bacak/beden swingleriyle başlayarak belli kavramlar üzerinden seriler inşa edermiş. Ya da daha çok yer serileriyle başlayarak jumplarla alanı geçişletirmiş.
“José was interested in human wholeness, and it is key in his work that the whole person participates—mind, body and spirit that leads to a visceral experience that opens the dancer to the expressive qualities the movement requires.” demiş bir bilir kişi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder