6 Şubat 2008 Çarşamba

Dzzzt Dzzzt


Hepimiz suçlularıyız bu kanlı gömleğin. O yüzden birbirimize atıyoruz suçu. Ya da kafamızı çın çın öten kovalara gömüyoruz. Delirmek pahasına, boğulmak pahasına kaçıyoruz kimliğimizden. Komik duruma düşücek kadar unutuyoruz, unutturuluyoruz bir an öncesini. Birbirimize dokunmaya çalıştığımızda elimizin uzandığı aslında bu parça parça delilik sadece. O yüzden abartılı mimikleriyle sihirbazlar bizi bu kadar kolay kandırıyor.

Çünkü nefes almak bir değer yargısı.

Çünkü psikozdayız biz.

1 yorum:

osquée dedi ki...

Ezgi ile salı akşamı izlediğimiz oyun o kadar sarsıcıydı ki çalakalem saçmaladığım bu bir kaç satır dışında bir şey yazamadım pek.

Aşağıdaki url'de NTV'nin oyun hakkında yayınladığı haberden bir kesit var. Mihran Tomasyan oyunun kavramsal çerçevesini açıklıyor:
http://www.youtube.com/watch?v=hNE316RSmyA

Ayrıca, artık dansın saray danslarında olduğu gibi bedensel yetkinlik gösterme mecrası olmadığının, hayatla bir derdi olan sanatçının modernist hareket dağarcığının dışında derdini nasıl ortaya koyabileceğinin çok güzel bir örneğiydi Çıplak Ayaklar'ın oyunu.