2 Kasım 2008 Pazar

Noksan Dans Gururla Sunar: Mu'allaka Gelişim Süreci

birinin başlaması gerekiyordu...
Eylülün 2. haftası birden aklımız düştü GalataPerform Görünürlük Projesi. Benim 2 sene çalıştığım, diğerlerimizin de en azından ucundan köşesinden bir bulaşmışlığı olduğu, acemiliğimizde bize bir ev rahatlığı sunacak bu yerde bir şeyler yapmak hep vardı aklımızda. Neden şimdi olmasındı?

Bir İlyas ya da Esra çalışması sonrasındaydı. BuCafe'de terasta oturduk. Bir dansçının her öğün tüketmesi gereken bol patates kızartması, soğan halkası, börek, çörek gibi besin maddeleri sipariş etmiş, bekliyorduk. Burcu iletişimle ilgili bir performans tahayyül ettiğinden bahsetmeye başladı. Bunun üzerine konuştuk... konuştuk... Her zamanki gibi konuyu her yere bağlayıp bir milyon kişiye referans verdik. Ve ortada bir iskelet olarak belirmeye başladı Mu'allaka. Üç aşağı beş yukarı şöyle bir şeyler not almıştık:

Mu'allaka

Dans-Performans
20 dakika
Performansçılar: Beste Aksoy, Burcu Demir, Seda Erdural, Özge Uraz

Zygmunt Bauman duymadan görme halinin tedirgin ediciliğinden bahseder bir kitabında. Bizse her gün saatlerce yaşarız bu hali konuşmadan bir arada oturduğumuz insanlarla. Bu iletişim hep biraz noksan, bu yüzden de hep muallakta kalır.

İlk çalışmamızı iki hafta sonra Bümed'in küçücük bir odasında yaptık. Sandalyelerde oturup sırayla bir eylem için komut verdik. Sonra herkes bunlara uyan kendi hareket setlerini yaptı. Süreleriyle, aksanlarıyla vs. oynadık. Çok eğlenceliydi.


:Sol bacak yana
:Sağ kol yukarı
:Kafa sola
:Popo yukarı
:Vücut diyagonale
:Sağ bacak yukarı
:Sandalyeye dön
:Kafa geri
:Kafa öne
:Dizler yere
:Eller sandalyeye
:Sandalyeyi çek
:Sandalyeye tırman
:Asker gibi ayağa kalk
:Swing
.........
O hafta 1 ya da 2 çalışma daha yaptık.. Genelde bu kısımla ilgilendik. Herkesin üzerine yansıyacak bir ağız fikrinin derinliklerine çekildik. Yansıyan görüntüyü bozmadan çoğaltma ihtimallerini araştırdık bulamadık. "Şimdilik" arkaya yansısın dedik. Müziğe karar verdik. Beste'nin Seda'yı çıldırtan şarkısını daha da delirtici bir hale sokacak, başını kendi topladığımız seslerle rastgelelikten ritme evriltecektik.
Pazartesi akşamı gösteriyi sergileyeceğimiz TiyatroZ'ye toplantıya gittik. Sahneyi ölçtük. Defne'yle tanıştık. Provalarımızı ayarladık.

Sonra o haftanın kalan günlerinde 12lere kadar çalışıp bütün gösteriyi yaptık:).

Stres de yaptık. Panik de yaptık. Gevezelik de yaptık. Domuzluk da yaptık.

Hatta gösteri sabahı bir genel prova bile yaptık!!!


Neticede 18 Ekim Cumartesi günü, Tiyatro Z'de ilk eserimizi sevenlerimizle buluşturduk....





5 yorum:

filmanyak dedi ki...

Blogger mı açıldı yoksa sen siteye girecek bir yol mu buldun özgecim. bundan sonraki projemizin adı da "mu'allaka maydonoz" olsa nasıl olur diye düşünmeye başladım.Zaten maydonoz suyu da zayıflatıyormuş. Bir de makarna sosu olarak da hiç fena değil. Diyeceğim o ki bu sitenin açılması lazım yoksa ben saçmalamaya devam edeceğim:))

necati dedi ki...

açık Bestecim açık. :)

necati dedi ki...

bu arada ben Özge:)

Burcu dedi ki...

ya videoyu istiyorum bennn!!! beni sevin.

oulipoyun dedi ki...

çok güzel görnüyor fotograflar.. tepriklerr!! delirtmeyin adamı, koyun şu vidyoyu artık..

tekrar göstermeyi düşünüyor musunuz baska bi mekanda başka bi zamanda?