22 Ekim 2008 Çarşamba

Yarı Açık Prova Üzerine Notlar

Bir kere üzerine düşünmeden yazılması gerekiyor ama insan yine de o halet-i ruhiyetin biricikliğini nasıl anlatabilirim diye düşünmeden edemiyor. Yorgunuz bir kere besebelli. Yüzlerde bir bitkinlik ifadesi; kollar, bacaklar desen zoraki hareket ediyor. Kaçıncı prova kimbilir? Sudan çıkmış balıkların "Her şey güzel olsun! Aman yüzümüzün akıyla çıkalım! Aman rezil olmayalım!" diye aldıkları kaçıncı tekrar? Müzikten midir nedir bir hüzün kaplamış hareketlerimizi. Kayıp aşkımız İlyas da biraz üzmüş bizi. Bir miktar heyecan... Bir miktar "acaba yarın ne olacak"lar... Bir miktar noksanlık... İşten çıkıp gelmişlik... Saat kimbilir kaç? Şaşkın ördek yavrularının eve dönme vakti çoktan geçmiş. Bir de paramız yok tabi her zamanki gibi... Ama olsun, paylaşırız biz, hep paylaştık... Bir de stüdyodaki görevli kadın sürekli saatine bakmasa... Vakit de ne hızlı geçer dans ederken. Sahi ya güzel zamanlar çabuk geçer zaten. Bunca olumsuzluğa rağmen tek arzusu dans etmek olan insanların bir şekilde (kaderin cilvesi mi desem, Quantum fiziği mi desem) bir araya gelmiş olmasının şerefine bile hızlı geçer dakikalar. Tek bir yürek çarpıntısı adımlarımızda, tek bir dilek... Emek.... Kendi emeğimiz, kendi varoluşumuzu teşhir etmek için inatla didinmemiz... Güzel zamanlar... Güzel insanlarla paylaşılan özel anlar. Kimse bilmez bizim dışımızda, kimse anlamaz belki ama bu eserin teşhir edilememesinde bile bizi anlatan bir şey var. O da bizim gibi biraz kaldı noksan... Ama Noksan olmak güzel şey... Noksan kalmak güzel şey...

Beste

5 yorum:

osquée dedi ki...

Benim de gözümün önüne pek çok şey geliyor o günleri düşününce. Bir seferberlik ve dayanışma atmosferinde kaygı-telaş-heyecan üçgeninde ve bilumum başka üçgenlerde, beşgenlerde birlikte oluşlarımız. negüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzelnegüzel..............

değil mi?

Hatunlar duygulanıyorum sanmayın sakın ama biz dans etmekten çok fazlasını öğrendik bu bir buçuk senede.

filmanyak dedi ki...

Ne var insanlar duygulanadabilir. Olamaz mı:D Özge ya benim yazdığım çok hüzünlü falan oldu. Halbuki biz eğlenmiştik. En çok da seni şizofren sanan tiyatro amcalarına gülmüştük. Sen de olayın böyle eğlenceli yanını yazar mısın?

osquée dedi ki...

geliyor, çoook yakında b-c-d-t.blogspot.com'da sizlerle..

durulab dedi ki...

utanç ve kahkaha eşliğinde okuyorum bunları...ay fena oldum..valla bu sene daha keyifli olacak herşey demek istoyorum ama zaten "şimdiki zaman"da en çok keyşf aldığım ekip ile bişiy dememe gerek kalmıyor..
hepinizi ayrı ayrı seviyorum,
çok şeyler yapacağız
noksan ile beraber
noksan kalarak

filmanyak dedi ki...

O günlerdeki facebook iletimi hatırlar mısın İlyas: Killyas:))))

Ama sayende maceradan maceraya atıldık. Melankoliler yaşadık. Sen de anladın tabi artık. Hayatın boyunca başlangıç seviyesine ders vermek seni de açmaz biliyorum camcı abi:) O yüzden sen seni bil sen seni, sen seni bilmezsen, küserler bilibili:)