Fransizlarin gettolara kapattigi Cezayirliler icin dans etmek bir rituel haline gelmisti. Kisitlanan yasam alanlarinda hareketsizligin onune gecerken zihinlerini dans ederek ozgurlestiriyorlardi. Onlara bicilen ve onlarin icsellestirdigi pis, asagilik, "arap", tembel sifatlarindan bedenlerinde kesfettikleri ozgurluk duygusunun zihinlerinde yarattigi yansimayla kurtuldular. Zaten dezavantajli konumda olan Cezayirliler icin harekete gecmek daha bile kolaydi.
Biz ise Turkiye'de yasayan, 80'ler kuşağında yetişen, bu sistemde avantajli konumda gozuken universite ogrencileri ve mezunlarıyız. Oysa dunya uzerinde gecirdigimiz her gunun bizi belli kaliplar icinde bicimlendirmesiyle cogu zaman hareket alanimizin kisitlandigini biz de hissediyoruz. Ozgurlugun taniminin bireysel olarak yapildigi muddetce asla ozgur kalinamayacagini biliyoruz. Dunyayla ilgili dertlerimiz var ve cozum yolunun siddet degil ozgurlesen zihinler oldugunu dusunuyoruz. Zihinlerimizi ozgurlestirmek icin de hareket etmek istiyoruz. Biz dans etmek istiyoruz!